Hakan ÇOLAK

Dudullu Organize Sanayi Bölgesi 'nde,  We'll Club Spor ve Yaşam Merkezi 'nin bu yıl 3.'sünü düzenlediği Atatürk Koşusu 'na da katıldım. Atatürk Koşusu'na ilk katılışımdı fakat bundan sonra her sene düzenlenmesini ve hepsine katılmayı istiyorum. Koşuya katılmak isteyenler için birkaç ufak bilgi vereyim. Katılım ücreti olarak 40 TL veriyorsunuz ama bunun karşılığını fazla fazla aldığınıza sizi temin ederim. Yiyecek ikramları dışında (Yediğimi içtiğimi paylaşmayı sevmeyen bir insanım) yukarıda gördüğünüz, tasarım itibariyle çok çok hoşuma giden madalyanın sahibi oluyorsunuz ve hatıra tişörtünüz oluyor (O da çok hoşuma gitti!).  Ayrıca ufaklıklar için 200 metre ve 500 metre koşuları da yapılıyor. Tabii  ki onlar da madalyalarını alıyorlar. O manzarayı görmenizi isterdim. Ufacık ayaklar, bembeyaz tişörtleri ile melek gibi koşarak geçiyor önünüzden. İzlemesi çok keyifli :) Bir gün oğlum/kızım olursa kesinlikle katılmasını sağlayacağım. Koşu mesafesi

Doğanın içinde, bazen toprak bazen kum içerisinde gerçekleştirdiğimiz süper bir koşuyu daha geride bıraktım. Koştuğum en zor koşu değildi ama koştuğum en zor 6.5 km koşusu olabilir kesinlikle! Hatta öyleydi ya eminim. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin Kemerburgaz Kent Ormanı açılışı münasebetiyle ilkini düzenlediği Gazi Koşusu  'nu da arkada bıraktık. Müthiş bir koşuydu. Ben beni zorlayan koşulara bayılıyorum. 150 metre inişler sonra o inişlerin çıkışları. Üstelik bir kez de değil birden fazla kez. Kesinlikle zorlayıcı ama mükemmeldi! Bu koşu ilk defa düzenlendiği için devamı olacak mıdır bilmiyorum ama olmasını çok isterim. Yarışa katılım bedeli sadece 10 TL. Yazıyı okurken:  Kemerburgaz'a nasıl giderim ki ya.. endişesi yaşarsanız yaşamayın, çünkü ücretsiz otobüslerle şehrin farklı yerlerinden ulaşımınız sağlanıyor. Yenikapı ve Mecidiyeköy'den yeterli sayıda otobüs kaldırılıyor ve sonra o otobüslerle geri dönüyorsunuz. Yani kafanıza hiçbir şey takılmasın.

Bu sefer de hayat kurtarmak için koştuk. Havanın da güzel olması ile çok eğlendiğim bir koşuyu daha geride bıraktım. Medicana Hastanesi 'nin Caddebostan'da 5.'sini düzenlediği, benimse ilk defa katıldığım çok güzel bir koşuydu. Hayat Kurtarmak İçin Yarıştayız sloganı zaten sizi başlı başına çekiyor. Hem eğleniyorsunuz hem de günümüz için çok çok önemli olan Organ Bağışı konusuna dikkat çekiyorsunuz.Beyaz tişört ve şapkalarımız ile adeta bir melek gibi koştuk parkurda :) Anı olarak da yukarıda gördüğünüz madalya bize kaldı. Bu koşu bir farkındalı koşusu olduğu için katılım tamamen ücretsiz.  Sadece katılım rakamının belirlenmesi ve ona göre gerekli hazırlıkların tamamlanabilmesi için online olarak kayıt olmanız gerekiyor (5 saniyelik bir işlem). Sonrasında yarış kitinizi yarış günü ilgili masadan alıyorsunuz hepsi bu kadar. Dilerseniz Kızılay Çadırı'nda kan/ilik bağışında bulunabilirsiniz. Yarış günü gelen sponsorlardan da kendi içerikleri hakkında çok rahat bil

İstanbul'un koşu kültürünü değiştiriyoruz! Yukarıdaki slogana internette denk geldiğim gün; Neymiş acaba bu? diye içimden geçirip, hemen karşıma çıkan reklama tıklamıştım. Zaten sürekli koşan birisi olarak; Neyi farklı yapabilirler ki? diye okumaya başlamıştım ama hakikaten farklı bir şeyler varmış :) Önce TOFD ne demek, ondan başlayayım. TOFD , Türkiye Omurilik Felçlileri Derneği'nin kısaltması. Koşu ile bağlantılı olmasının sebebi ise katılmak için verdiğiniz sembolik bir rakamın (49 TL ki düzenlenen akşam koşuları içerisinde en uygun rakamlı olan budur) tamamen derneğe bağışlanıyor olması. Koşu günü start esnasında yapılan duyuruda hatırladığım rakam 41.000 TL. Yani bir gece koşusunda derneğe bağışlanan rakamın güzelliğine bakar mısınız? Koşuya gelecek olursak, ısınma hareketleri, zumba bumba (bumba?) derken 21.00'de başladık. 5 kilometrelik koşu zaten göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Hava da güzel olunca tadından yenmez bir hal aldı benim için :) Bu arada koş