Her yıl 24 Kasım’da Öğretmenler Günü’nü kutlarken, eğitim emekçilerinin topluma kattıklarını farklı yollarla hatırlar ve onurlandırırız. Bu yıl benim için kutlama, çok daha hareketli ve enerjik bir şekilde gerçekleşti. Bakırköy Belediyesi ile Merrell’in ortaklaşa düzenlediği Öğretmenler Günü Koşusu’na katılarak hem bu özel günü anlamlandırdım hem de sporla dolu keyifli bir sabah yaşadım.
Koşu, yaklaşık 10 kilometrelik oldukça keyifli bir parkurda gerçekleşti. Sabahın erken saatlerinde Bakırköy sahiline adım attığımda, havada hem taze bir deniz esintisi hem de kalabalığın heyecanı vardı. Start noktasında öğretmenler, öğrenciler, koşu tutkunları ve sosyal sorumluluk projelerine gönül veren insanlar bir aradaydı. Katılımcılar arasındaki bu çeşitlilik, etkinliğin sadece bir yarış değil; aynı zamanda anlamlı bir dayanışma buluşması olduğunu açıkça hissettiriyordu.
Parkur, temposu ve manzarasıyla gerçekten çok keyifliydi. İlk kilometrelerden itibaren kalabalık hafifçe açıldı ve herkes kendi ritmini buldu. Sahil boyunca uzanan güzergâh, güneşin yükselişiyle birlikte daha da canlandı. Deniz kokusu ve hafif esen rüzgâr koşuyu hem fiziksel olarak kolaylaştırdı hem de zihinsel olarak ferah bir deneyime dönüştürdü. Zaman zaman kenardan destek veren izleyiciler, alkışları ve tezahüratlarıyla motivasyonu artırdı.
Koşunun ortalarına geldiğimde ritmimi oturtmuş, yalnızca adımlarımın sesine ve önümdeki yola odaklanmıştım. Bu tür etkinliklerin en güzel yanı, bir yarış hissi yaşansa bile kimsenin kimseyle rekabet etmiyor oluşu. Herkesin amacı ortak: özel bir günü kutlayarak kendi sınırlarını zorlamak, sporun iyileştirici gücünü hissetmek ve topluluk bilincini güçlendirmek. Son kilometrelerde artan yorgunluğa rağmen, finish çizgisi görünür hale geldikçe içimdeki motivasyon daha da yükseldi.
Çizgiyi geçtiğimde hissettiğim memnuniyet ve gurur, günün anlamıyla birleşince daha da yoğun bir hâl aldı. Koşuya katılmak benim için yalnızca fiziksel bir aktivite değil; öğretmenlik gibi değerli bir mesleğe duyulan saygının bir parçası olmaktı. Emek veren tüm öğretmenleri, emekli ya da aktif fark etmeksizin, gönülden anmak ne kadar güzel bir his!
Ancak her güzel deneyimin ufak tefek aksaklıkları da olabiliyor. Etkinliğin tek olumsuz yanı, koşu sonrası emanet eşya teslimiydi. Eşyalar güzel bir sistemle alınmış gibi görünse de teslim aşamasında büyük bir karışıklık yaşandı. Görevlilerin emanetleri düzenli bir sıraya göre yerleştirmemiş olması, uzun bekleme kuyruğuna ve ciddi bir zaman kaybına yol açtı. Koşu sonrası yorgunluk da eklenince, bu bekleyiş biraz yorucu hâle geldi. Elbette bu tür organizasyonlarda ufak aksaklıklar olabilir; gene de gelecek yıllarda daha profesyonel bir düzenlemeyle çok daha sorunsuz bir deneyim oluşturulabileceğine inanıyorum.
Tüm küçük pürüzlere rağmen, Öğretmenler Günü Koşusu benim için unutulmaz bir etkinlik oldu. Hem sporla dolu bir sabah yaşamak hem de öğretmenlere olan saygıyı böyle anlamlı bir şekilde pekiştirmek oldukça değerliydi. Seneye tekrar katılmayı şimdiden düşünüyorum bile. Eğer siz de koşuyu, enerjiyi ve toplumsal dayanışmayı seviyorsanız, bu tür etkinlikler kesinlikle kaçırılmaması gereken deneyimler arasında.

0 Yorumlar