Hakan ÇOLAK

Benim için 2019 yılının son koşu organizasyonu Ültimate Ümraniye Koşusu oldu. Çok eğlendiğim bir koşu oldu fakat aldığım madalyalar içerisinde sanıyorum en kötü tasarımı olan yarıştı. Yüzüm o yüzden öyle :P Ümraniye'de ki Hacegan Ormanı'nda (Yeni adı Ümraniye Millet Bahçesi), hafif kapalı havada, oldukça eğlenceli geçen bir 8 kilometre koşusuydu. Asfalttan toprak yola geçişleri olduğu için ben çok eğlendim. Çamuru seviyorum :) Yükseklik kazanımı da bol olan bir koşu olduğu için, ciğerler de bayram ediyor haliyle. Aynı güzergahta bisiklet yarışı da oluyor. Katılmak isterseniz, koşamam ama bisiklete binebilirim.. diyenler için de böyle bir seçenek var. Koşuculardan 1 saat kadar önce başlayan bisikletliler, zaten yarım saat dolmadan bitiriyorlar. Çok beklemiş olmuyorsunuz yani. Tekrar katılacağımı düşünmediğim bir yarış oldu (Madalyayı değiştirirler ise belki :P) benim için maalesef ama ben katılırım diyorsanız buradan yarışı takip edebilir, daha detaylı içeriğe ulaşa

Bu yıl 41.'si düzenlenen Vodafone İstanbul Maratonu 'nda 15 kilometre koşup, madalyamı aldım. Koşu benim için kusursuz geçti. 15 kilometreyi 1.5 saatin altında tamamlayarak kendimi de şaşırttım. Hiç böyle bir hedefim yoktu, kafamda sadece "Koşuyu bitir!" düşüncesi vardı. Kasmadan koştuğum için de yorulmadım (Kassam belki de 1 saati görürdüm :P).  Genel itibariyle eğlendiğim bir koşu oldu fakat olumsuz diye belirtebileceğim tek konu, eşya otobüsleriydi. Ben G2 kapısından giriş yapanlardandım. Koşuda yığılma olmasın diye startlar belli aralıklarla veriliyor. A B C D gibi kapılar mevcut. Ben G2 olarak en son çıkış yaptım. Startımız sanıyorum 10:15 gibi oldu sıra ancak geldi. Fakat eşya otobüsleri okadar ileride bulunuyordu ki, herhalde çantamı bırakmak için 1 kilometre yürüdüm, bıraktım. Sonra G2 kapısına tekrar 1 kilometre yürüdüm. Bunu ısınma olarak değerlendirebiliriz ama yürümek yerine açma/germe hareketleri yapmayı tercih ederim. Çantasını bırakamay