Bugün hayatımda ilk defa bir AVM içinde koştum ve gerçekten beklediğimden çok daha keyifli bir deneyim yaşadım. İstanbul’daki Akasya AVM’de düzenlenen Bosphorus Indoor koşusuna katıldım, sponsor da Nike’tı. Koşu başlamadan önce biraz tereddütlüydüm açıkçası; AVM içinde koşmak nasıl olacak, dar gelir mi, insanlar bakar mı gibi düşünceler vardı kafamda. Ama bir başladık ki, hepsi uçtu gitti!
Atmosfer müthişti. AVM içindeki katlar, merdivenler, yürüyen bantlar hepsi birer parkura dönüşmüştü. Etrafta enerjik müzikler çalıyor, herkes gülümsüyor, bir yandan da tempolu bir şekilde koşuyordu. Hem eğlence, hem spor, hem de sosyalleşme bir aradaydı. Organizasyon oldukça profesyoneldi, ama bir o kadar da sıcak ve samimi bir havası vardı. Nike’ın enerjisi zaten ortamı hemen yükseltti. Görevliler yönlendirme konusunda çok iyiydi, hiçbir anda karışıklık yaşanmadı.
Koşu boyunca hiç sıkılmadım; her köşe, her dönüş ayrı bir sürpriz gibiydi. Farklı bir koşu deneyimi yaşamak isteyen biri için gerçekten biçilmiş kaftan diyebilirim. Ve en güzel kısmı da finiş çizgisini geçtikten sonra oldu. Katıldığım birçok koşudan madalya aldım ama ilk defa şeffaf bir madalya kazandım. Gerçekten çok şık ve özel bir tasarımdı. Elime alır almaz “bu kesin koleksiyonluk” dedim.
Bugün hem fiziksel olarak kendimi zorladım, hem de ruhen çok iyi hissettim. Koşu bittikten sonra bir süre AVM içinde dolaşıp bu güzel anın tadını çıkardım. Bosphorus Indoor, sıradan bir günümü unutulmaz bir ana dönüştürdü. İyi ki katılmışım diyorum, seneye yine olursa kesin oradayım!
Yorumlar
Yorum Gönder