Futbol, futbol, futbol.. Her ne kadar dünyada sadece futbol yok başka spor dalları da var diye savunanlardan olsam da -ki takip edenler varsa benim için önceliğin daima koşmak olduğunu bilenler vardır- futbolun ele geçirilmez üstünlüğü aşikâr. Klişe olarak "Futbol sadece futbol değildir.." sözünün de doğruluğuna artık iyiden iyiye inandığım bu dönemlerde, Netflix'de bulunan ve iki günde bitirdiğim The English Game dizisinden biraz bahsetmek istiyorum.
The English Game konusu nedir?
Dizi 1871'de açılışının yapıldığı ve bugün günümüzde İngiltere'de hâlâ düzenlenen FA Cup'ın -The Football Association Challenge Cup- hikayesini konu alıyor. Bu organizasyon dünya üzerinde bilinen ilk futbol organizasyonu ve tüm heyecanıyla devam ediyor.
O günlerin tanımına göre beyefendiler ve işçiler olarak adlandırılan kulüplerin katıldığı, bizim ülkemizdeki Türkiye Kupası'na benzeyen bir organizasyon bu. Küçük takımlar ile büyük takımların karşılaştığı bu organizasyonda neler yaşandığını, günümüz futbolunun nasıl doğduğunu dizide görebiliyoruz. Böyle okuyunca sakın sadece maçların görüntülerinden oluşan bir belgesel gibi düşünmeyin. İki tane insanın futbolu nasıl değiştirdiğini görünce hayretler içinde kalıyorsunuz.
Üstelik futbol İngiltere'de doğmuş olsa bile bahsettiğim bu iki insanın İskoçya'dan geldiğini söylersem, sanırım biraz daha işin garipleştiğini tahmin edebilirsiniz.
Ağzımın suyunun aktığı ve daha fazla spoiler vermeden izlemenizi tavsiye ettiğim bu diziye bence bir şans verin. Yazıyı sonuna iki link bırakarak sonlandırıyorum.
Eğer izlerseniz, dönüp dizi hakkındaki fikirlerinizi de yorum olarak bırakabilirsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder